• admin
  • 27.11.2025

Ergenlik Başlarken Dijital Dünyada Güvende Kalmak

Ergenlik dönemi; fiziksel, duygusal ve sosyal değişimlerin yoğun yaşandığı, çocukların kendilerini ve dünyayı yeniden keşfettiği bir süreç. Bu dönemde ekranlar da — özellikle sosyal medya, oyun ve video platformları —  çocukların hayatının merkezine yerleşmiş durumda.

Birçok aile, yalnızca ekran süresinin uzunluğu konusunda kaygı duyuyor. Oysa uzmanlar artık tek bir şeyin altını çiziyor:

“Ekranın süresi kadar, hatta bazen süresinden bile fazla, tüketilen içerik kalitesi önemlidir.”

Bu nedenle ergenlik dönemine yaklaşan ya da yeni girmiş ortaokul çağındaki çocukların dijital dünyada güvende kalması, hem süre hem içerik yönetimini bir arada gerektiriyor.

1) Sadece Süreyi Azaltmak Yetmez: İçerik Kalitesi Neden Bu Kadar Önemli?

Ortaokul çağındaki çocuklar sosyal olarak en hassas dönemlerinden birine adım atıyor.
Bu yaş grubu özellikle:

  • Arkadaş beğenisine duyarlı
  • Kendini kıyaslamaya açık
  • Onay arayışı yüksek
  • Dikkati kolay dağılan
  • Duygusal dalgalanmalar yaşayan bir yapıdadır.

Bu nedenle izlenen ya da etkileşim kurulan içerikler:

  • Özgüveni etkileyebilir
  • Kaygı düzeyini artırabilir
  • Uyku düzenini bozabilir
  • Aşırı kıyaslama davranışına yol açabilir
  • Erken yaşta riskli sosyal medya alışkanlıkları oluşturabilir

Ekran süresi az olsa bile yanlış içerik, çocuğun gelişimini ciddi biçimde etkileyebilir.

2) Sosyal Medyanın Görünmez Baskısı: “Sürekli Çevrimiçi Olmalıyım” Hissi

Bu yaş grubunda sosyal medya sadece eğlence değil, bir “sosyal alan” işlevi görüyor.

  • Hikâyeleri kaçırma korkusu (FOMO)
  • Sürekli arkadaşlarla temas ihtiyacı
  • “Takipçi” ve “beğeni” üzerinden değer görme hissi
  • İnfluencer kültürü
  • Filtrelerle idealize edilmiş görünüm baskısı

çocuğun kendisini sürekli çevrimiçi olmaya zorlamasına yol açabiliyor.

Bu baskı ekran süresini artırdığı gibi, içerik kalitesini de düşürüyor.

3) Ebeveynler İçin: Güvenli İçerik Seçimi Nasıl Yapılır?

Ebeveynler her an her şeyi kontrol edemeyebilir — ama çocuğu yönlendirmek için birçok strateji var:

⭐ ✓ İçerik Filtreleme & Yaş Sınırları

YouTube, TikTok, Instagram gibi platformlarda güvenli mod ve içerik filtreleme ayarları aktif kullanılmalı.

⭐ ✓ Birlikte İçerik İzleme Modeli

Çocuk sevdiği içerikleri aile bireylerine göstermeye teşvik edilmeli.
Bu sayede hem sohbet ortamı oluşur hem de ebeveyn hangi içeriklerin tüketildiğini mehrum kalmadan öğrenir.

⭐ ✓ “Açık Kapı” Dijital İletişim Modeli

Çocukların gördükleri rahatsız edici bir içerik olduğunda çekinmeden konuşabilmesini sağlayan bir güven ilişkisi kurulmalı.

⭐ ✓ İçerik Kalitesi Üzerine Konuşma

Sadece “bunu izleme” demek yerine,
– Neden sağlıksız?
– Neden manipülatif?
– Neden sana iyi gelmeyecek?
gibi sorularla eleştirel düşünme becerisi güçlendirilir.

4) Ekran Süresini Dengelerken İçeriği de Düzenleyen Ev Kuralları

Aile içi dijital kurallar ekran süresi kadar içerik türünü de belirlemelidir.

Önerilen kurallar:

  • Yatma saatinden 1 saat önce ekran yok
  • Ödev ve ders çalışması sırasında bildirimlerin kapalı olması
  • Günlük ekran süresi sınırlı (haftasonu farklı olabilir)
  • Takip edilen içerik üreticileri ebeveynle birlikte gözden geçirilir

Bu kurallar tek taraflı değil, çocuğun da görüşünün alındığı bir “dijital aile sözleşmesi” ile hazırlanırsa çok daha sürdürülebilir olur.

5) Çocuklarla Birlikte “İyi İçerik Listesi” Oluşturmak

İçeriği yasaklamak yerine yönlendirmek, bu yaş grubunda en etkili yöntemdir.

Aileler çocuklarıyla birlikte:

  • Bilim & deney kanalları
  • Eğlenceli eğitim içerikleri
  • Yaşına uygun spor/yaratıcı hobi videoları
  • Belgesel tadında kısa videolar
  • Kaliteli oyun önerileri

gibi pozitif içerik listeleri oluşturabilir.

Bu yöntem:
👉 yasaklama direncini azaltır
👉 çocuğun seçim yaparken bilinçli olmasını sağlar
👉 aile ile çocuğun dijital bağını güçlendirir

6) Dijital Dünyada Güven: Yasaklarla Değil, Rehberlikle Oluşur

Ergenlik dönemine giren çocuklar, yetişkinlike attığı ilk adımlarda dijital kimliklerini de oluştururlar. Bu nedenle ebeveynin rolü bir “denetçi” değil bir rehber olmalıdır.


Amaç ekranı ortadan kaldırmak değil, çocuğun dijital dünyayı güvenle ve bilinçli şekilde kullanmasını sağlamak.

Ekran süresi yönetimi + içerik kalitesi yönetimi bir arada olduğunda:

  • Daha sağlıklı sosyal medya alışkanlıkları oluşur,
  • Dijital zorbalık riskleri azalır,
  • Çocuk kendini daha iyi ifade eder,
  • Odaklanma ve uyku düzeni iyileşir,
  • Aile–çocuk iletişimi doğal olarak güçlenir.

Ergenlik dönemindeki çocuklar için dijital dünya hem fırsatlarla dolu hem de riskli bir alan. Bu nedenle ebeveynlerin odak noktası yalnızca “kaç saat ekran başında kaldığı” değil, aynı zamanda “ekranda ne izlediği, kimlerle etkileşimde bulunduğu ve bundan nasıl etkilendiği” olmalıdır.

Bilinçli içerik seçimi, güvenli sosyal medya alışkanlıkları ve aile içi açık iletişim, çocukların dijital dünyada kendilerini güvende hissetmesini sağlar.