Ergenlik dönemi; fiziksel, duygusal ve sosyal değişimlerin yoğun yaşandığı, çocukların kendilerini ve dünyayı yeniden keşfettiği bir süreç. Bu dönemde ekranlar da — özellikle sosyal medya, oyun ve video platformları — çocukların hayatının merkezine yerleşmiş durumda.
Birçok aile, yalnızca ekran süresinin uzunluğu konusunda kaygı duyuyor. Oysa uzmanlar artık tek bir şeyin altını çiziyor:
“Ekranın süresi kadar, hatta bazen süresinden bile fazla, tüketilen içerik kalitesi önemlidir.”
Bu nedenle ergenlik dönemine yaklaşan ya da yeni girmiş ortaokul çağındaki çocukların dijital dünyada güvende kalması, hem süre hem içerik yönetimini bir arada gerektiriyor.
Ortaokul çağındaki çocuklar sosyal olarak en hassas dönemlerinden birine adım atıyor.
Bu yaş grubu özellikle:
Bu nedenle izlenen ya da etkileşim kurulan içerikler:
Ekran süresi az olsa bile yanlış içerik, çocuğun gelişimini ciddi biçimde etkileyebilir.
Bu yaş grubunda sosyal medya sadece eğlence değil, bir “sosyal alan” işlevi görüyor.
çocuğun kendisini sürekli çevrimiçi olmaya zorlamasına yol açabiliyor.
Bu baskı ekran süresini artırdığı gibi, içerik kalitesini de düşürüyor.
Ebeveynler her an her şeyi kontrol edemeyebilir — ama çocuğu yönlendirmek için birçok strateji var:
YouTube, TikTok, Instagram gibi platformlarda güvenli mod ve içerik filtreleme ayarları aktif kullanılmalı.
Çocuk sevdiği içerikleri aile bireylerine göstermeye teşvik edilmeli.
Bu sayede hem sohbet ortamı oluşur hem de ebeveyn hangi içeriklerin tüketildiğini mehrum kalmadan öğrenir.
Çocukların gördükleri rahatsız edici bir içerik olduğunda çekinmeden konuşabilmesini sağlayan bir güven ilişkisi kurulmalı.
Sadece “bunu izleme” demek yerine,
– Neden sağlıksız?
– Neden manipülatif?
– Neden sana iyi gelmeyecek?
gibi sorularla eleştirel düşünme becerisi güçlendirilir.
Aile içi dijital kurallar ekran süresi kadar içerik türünü de belirlemelidir.
Bu kurallar tek taraflı değil, çocuğun da görüşünün alındığı bir “dijital aile sözleşmesi” ile hazırlanırsa çok daha sürdürülebilir olur.
İçeriği yasaklamak yerine yönlendirmek, bu yaş grubunda en etkili yöntemdir.
Aileler çocuklarıyla birlikte:
gibi pozitif içerik listeleri oluşturabilir.
Bu yöntem:
👉 yasaklama direncini azaltır
👉 çocuğun seçim yaparken bilinçli olmasını sağlar
👉 aile ile çocuğun dijital bağını güçlendirir
Ergenlik dönemine giren çocuklar, yetişkinlike attığı ilk adımlarda dijital kimliklerini de oluştururlar. Bu nedenle ebeveynin rolü bir “denetçi” değil bir rehber olmalıdır.
Amaç ekranı ortadan kaldırmak değil, çocuğun dijital dünyayı güvenle ve bilinçli şekilde kullanmasını sağlamak.
Ekran süresi yönetimi + içerik kalitesi yönetimi bir arada olduğunda:
Ergenlik dönemindeki çocuklar için dijital dünya hem fırsatlarla dolu hem de riskli bir alan. Bu nedenle ebeveynlerin odak noktası yalnızca “kaç saat ekran başında kaldığı” değil, aynı zamanda “ekranda ne izlediği, kimlerle etkileşimde bulunduğu ve bundan nasıl etkilendiği” olmalıdır.
Bilinçli içerik seçimi, güvenli sosyal medya alışkanlıkları ve aile içi açık iletişim, çocukların dijital dünyada kendilerini güvende hissetmesini sağlar.