• admin
  • 22.11.2025

Dijital Dünyada Kaybolan Çocukluk: Teknolojinin 5 Tehlikeli Etkisi

Teknoloji, hayatın her alanına sızmış durumda. Eğitim, eğlence, iletişim, hatta sosyalleşme biçimlerimiz bile artık dijital dünyada şekilleniyor. Ancak bu dönüşümün çocukların gelişimi üzerindeki etkileri, bilim dünyasında ciddi tartışmalara yol açıyor.

Peki, teknoloji çocuklarımızın gelişimini hangi yönlerden etkiliyor? İşte bilimsel araştırmalarla desteklenen 5 temel risk alanı;

1. Duygusal ve Sosyal Bağların Zayıflaması

Harvard Üniversitesi’nin 2023 tarihli araştırması, çocukların ekran başında geçirdiği sürenin artmasının, empati düzeyinde belirgin bir düşüşe neden olduğunu ortaya koydu. Özellikle sosyal medya kullanımı, çocukların yüz yüze iletişim becerilerini köreltiyor.

Çocuklar artık duygularını sözcüklerle değil, emojilerle ifade ediyor; bu da duygusal zekânın gelişimini yavaşlatıyor.

“Gerçek ilişkilerin yerini dijital bağlantılar aldıkça, çocukların duygusal dayanıklılığı zayıflıyor.” – Prof. Dr. Aydın.

2. Dikkat Dağınıklığı ve Odaklanma Sorunları

Stanford Üniversitesi’nin 2024 araştırması, sürekli bildirim alan çocukların dikkat süresinin %30 oranında azaldığını gösteriyor.
Özellikle 8–14 yaş grubu, sosyal medya ve oyun bağımlılığı nedeniyle derin odaklanma gerektiren görevlerde zorlanıyor.

3. Fiziksel Sağlık Üzerindeki Etkiler

 Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2025 itibarıyla çocukluk çağı obezitesinin %70 oranında dijital hareketsizlikle bağlantılı olduğunu raporladı. Ayrıca Tokyo Üniversitesi’nin 2024 çalışması, ekran ışığının melatonin üretimini baskıladığı için uyku bozukluklarına yol açtığını ortaya koydu.

Ne yapılmalı?

  • Teknoloji kullanımından sonra doğada geçirilen “yeşil zaman” mutlaka artırılmalı.

4. Gerçeklik Algısının Zayıflaması ve Kimlik Karmaşası

Sosyal medya, özellikle ergenlik çağındaki çocuklarda “ideal benlik” algısını çarpıtıyor. Oxford Internet Institute verilerine göre, 2024 yılında 13–17 yaş grubundaki gençlerin %42’si, çevrimiçi kimliklerini “gerçek benliklerinden daha fazla benimsediklerini” belirtti.

Bu durum, kimlik karmaşası, düşük özsaygı ve sosyal kaygı gibi sorunları tetikliyor.

5. Dijital Bağımlılık ve ‘Dijital Dadi’ Sorunu

Ebeveynler, iş yoğunluğu nedeniyle çocuklarını oyalamak için telefon ve tabletleri “dijital dadı” olarak kullanıyor.
Ancak American Academy of Pediatrics (AAP) verilerine göre, erken yaşta yüksek ekran maruziyeti olan çocuklarda dikkat eksikliği riski %45 daha fazla.

Çözüm: Dijital Denge ve Gerçek Bağlantılar

Sonuç olarak, teknoloji ne tamamen kötü ne de tamamen iyi. Mesele, dijital dengeyi doğru kurabilmekte.
Çocukların zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişimi için teknoloji, bir araç olarak kullanılmalı; asla yaşamın merkezine yerleştirilmemelidir.

Ek Not:
2025 yılında yapılan bir MIT Media Lab çalışması, çocukların haftada en az 5 saat doğada geçirdiğinde stres seviyelerinin %25, dikkat sürelerinin ise %18 oranında iyileştiğini gösterdi.